Gündem 52

Tayyip Bey ile nihayet görüşebildik!..

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan ile uzun zamandır görüşme imkânı bulamıyorduk…

Görüşme fırsatını bulsak da etrafındaki malum çember buna imkân tanımıyorlardı…

Ancak o malum çevrenin idrak edemediği bir gerçek vardı: Görüşmek isteyen her halükârda bir yolu bulur (Allah’ın lütfuyla) görüşmek istediği kişilerle çok rahat görüşür!..

***

Benzer bir görüşme ve buluşmamız takriben 3 yıl önce olmuştu…

Bu defa Sayın Cumhurbaşkanımız bu fakiri ziyarete geldiler!..

Üç saati aşkın uzun bir görüşme oldu…

Biraz da “Sayın Cumhurbaşkanı onca yoğun programları arasında bize bu kadar nasıl zaman ayırabiliyor” diye hayret ettim!..

***

Sayın Erdoğan bendenizi dinleyeme gelmişti…

Konuşmayı çok seven Tayyip Bey, bu defa çok az konuşup daha ziyade dinlemeyi tercih etti…

Anlaşılan oydu ki, Tayyip Bey de artık sıkıntının farkına varmış, dostlarını dinleme ihtiyacı hissediyordu…

***

3 saatlik zaman diliminde çok şey konuştuk… Daha doğrusu çok şeyler anlattım!..

Konuşurken bir ara, uzak mesafedeki koltuğunu yanıma yaklaştırıp anlattıklarımı yakından dinlemeye başladı…

Giresun Limanından bahsettim…

Cevaben limanın kapatılmasına zemin hazırlanan siloların yıkılmasıyla alakalı kendisine verilen eksik ve yanlış bilgileri gerekçe olarak sıralamaya başlayınca;

Dedim:

Sayın Cumhurbaşkanım, sizlere yanlış bilgiler vermişler…

Arzu ederseniz limanla alakalı bugüne kadar yazdığım yazıları sizlere göndereyim…

***

Ve bu güncel, hoş rüyanın sonunu hatırlamıyorum…

***

Bu rüyayı en güzel yorumlayacak olanlar, mutlaka bu sahada az çok bilgilisi olan ehil kimseler olacaktır…

***

Bizleri tanıyanlar bilir: Doğru olmayan bilgileri paylaşmadığım gibi, gerçek olmayan rüyayı da paylaşmanın vebalini ve sorumluluğunu da biliriz, elhamdülillah..

***

"Kim görmediği bir rüyayı gördüm deyip anlatırsa, âhirette yerine getirmesi mümkün olmayan bir işe, iki arpa tanesini birbirine düğümleme cezasına çarptırılır.

Kim, bir topluluğun duyulmasını istemedikleri bir sözü öğrenmeye çalışır (kulak hırsızlığı yapar)sa, kıyamet günü kulaklarına eritilmiş kurşun dökülür.

Kim de herhangi bir canlının resim (ve heykelini) yaparsa, o da kıyamette, yapamayacağı halde, "haydi buna can ver" diye zorlanarak azâb edilir." (Buhârî, Ta'bîr 45. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 88; Tirmizî, Rüyâ 8; İbni Mâce, Rüyâ

***

Kim ne derse desin, kim nasıl kabul ederse etsin; ülkemizde bugün için tek çözüm mercii Sayın Erdoğan!..

Bütün mesele, Erdoğan’a ulaşabilmek ve derdinizi ona anlatabilmek!

Vesselam…

Ahmed Çıtlakoğlu