Gündem 52

Tolga Erener, Saha Çalışmaları İzlenimlerim Bulancak pazar yeri ziyareti... Fotoğrafların dili vardır. Bilir misiniz?

Bilirsiniz, bilirsiniz...

Hayatınızın herhangi bir zamanında herhangi bir fotoğrafı elinize alıp ya da ona bakıp mutlaka bir şeyler konuşmuş en azından mırıldanmışsınızdır. Fotoğraflar konuşur.

Her insan beyni için geçerli olduğunu düşündüğüm ve bende de kırıntılarla da olsa var dediğim kılı kırk yarma, tasarlama, kurma ve düzenleme, hızlı görme, ayırt etme gibi özelikleri bu ara fotoğraflar üzerinde etkili bir şekilde kullanmaya başladım. Tokalaşma şeklini beğendiğim için de bu yazımın betimleme tablosuna Tolga ERENER'i koydum. Eğitimini aldığını sanmıyorum ama tecrübesini ve gözlem gücünü iletişiminin iyileşmesi için kullanmış, belli. Önce ismimle hitap etti dik pozisyon vücudu ile avuç içleri enerji aktarım merkezini de kullanarak: 'bak bu güzel' dedirtti bana. İsimle hitap önemli, tokalaşmak çok değerli... Bu kadar girizgah yeter. Sadede gelelim.

Bulancak pazar yeri ziyaretinden hareketle Ak Parti Giresun Milletvekili Adayı Tolga Erener izlenimlerim ve duyduklarım:
*Tolga Bey çok belli, aslında antrenmanlı. Uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış. Bu bir avantaj ama yetmez. Orası halısaha burası arena... Kendisi de farkında.
*Günlük 5 saatin üzerinde yürüdüğünü söyledi. Durmak yok diyor. Koşarken ekibi ile birbirlerini dindirdiklerini esprili bir dille anlattı. Koşuyorlar resmen. Nereye? Bakacağız.
*Başkanın vücut dili mutmain. Yani eğitimle değil de yaşanmışlık ve samimiyete tatmin edici zariflikte.
*Tolga Bey muhatabını dikkate alıyor hem de detay. Gülmesi de düşünmesi de üzülmesi de nevi şahsına münhasır. Değişen durum ve konularda içten bir hal ile halleniyor ve öyle devam ediyor zaman.. Sabit yüz ifadesi korkunçtur, bence. Yüz ifadesi sabit, kaşlar açık, alın net ve pürüzsüz adamları sevmem. Daha ziyade ürpertir beni.
*' Bu adamı niye 1. sıraya bilemeden 2. sıraya koymazlar anlamam' cümlesi listelere itiraz edenlerin söylediklerinden buraya yazabileceğim tek cümle. Ağır ifadeler duyuyorum.
*Tolga Başkan küsleri geri döndürür, kararsızları kendine çevirir diğer partilerin umutsuzlarını kısmen de olsa yanına alır diyorlar, duyuyorum.
*Dinlerken ki halini daha öncede bahsetmiştim. Net yakalağım anlardan. Kaşlarını yukarı alarak dikkat kesildiği intibası uyandırarak dinliyor. Karşıdakinin sözünü kesmiyor, o konuşurken başka yere bakmıyor.
*Biraz tedirgin. Yok biraz değil çok tedirgin. Bunun sebebini iki farklı şekilde açıklayabilirim: Koşan bir adam düşünün.Herhangi bir koşma senaryo olabilir bu. Senaryo serbest, düşünün... Bu koşan; kaçan da olabilir kovalayanda... Her ikisini aynı anda düşünün... Şahsen tedirgin oldum. Demem o ki ön saftakileri mi takip edecek, arkada kalmasını istediklerini mi?
Ya da ikinci ve kendisinin de dillendirdiği sebep: Stresi seviyor ve ondan besleniyor. Bir oy ile kaybetme tedirginliği yaşayıp o tek bir oya odaklanıp kendini parçalıyor. Mantıklı ve tek geçerli zafer manifestosu.

Bulancak'ta Tolga Erener'e karşı müthiş bir sevgi ve ilgi vardı. Onu tanıyan ve bilen insanlar değildi çoğu ama samimiyeti muhabbeti ve iletişimi bilen ve tanıyan insanlardı...